Artvin varlıklı yaban hayatıyla bilim insanlarını cezbediyor

Doğal hoşlukları, kendine has kültürü ve tarihi yapılarıyla Türkiye’nin “saklı cenneti” Artvin, yaban hayatı zenginliği ile de dikkati çekiyor. “Doğu Karadeniz’in incisi” Artvin, 3 bin 500 metreyi aşan dağları, doruklarındaki krater gölleri, zümrüt yeşili ormanları, berrak sularla beslenen şelaleleri ve bitki çeşitliliğinin yanı sıra şiddetli tabiat şartlarının koruduğu güçlü yaban hayatıyla isminden kelam ettiriyor.

Bölgenin yaban hayatı zenginliğini keşfetmek, korumak ve devamlılığını sağlamak hedefiyle değişik noktalara konulan fotokapanlara yansıyan imgeler, bilim insanlarınca inceleniyor. Göğüslü tiplerden bozayı, vaşak, çakal, tilki, kurt, yaban domuzu, karaca, yaban keçisi, porsuk, sansar, tavşan, kirpi ve sincap üzere hayvanların görüntülendiği fotokapanlar sayesinde kaçak avcılıkla faal biçimde uğraş ediliyor.

“Yükselti hem bitki hem de hayvan çeşitliliğini varlıklı kılıyor”

Artvin Çoruh Üniversitesi (AÇÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Kısmı Orman Entomolojisi ve Muhafaza Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 23 yıldır bölgede yaban hayatı ve böcekler konusunda çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Artvin’in bozulmamış tabiatının yaban hayatı açısından çok büyük kıymet arz ettiğini vurgulayan Göktürk, “Artvin epey varlıklı popülasyon çeşitliliğine ve yoğunluğuna, hatta Avrupa’daki ülkelerin kimilerinden daha fazla ölçüde hayvan çeşitliliğine sahip.” dedi.

Göktürk, Türkiye geneli ile kıyaslandığında 160 tıp göğüslü hayvan kümesinin yaklaşık 62 tipinin bu coğrafyada yaşadığını anlatarak, “Bunun yanı sıra Türkiye’deki 426 kuş tipinin 180’inden fazlası Artvin göç yolunu kullanıyor, 80’e yakını da yeniden kentimizde konaklıyor. Yani yaklaşık 226 kuş çeşidi şu anda Artvin’de var.” diye konuştu.

Türkiye’nin iki ömürlüler ve sürüngenler kümesinde 120’ye yakın cins çeşitliliğine sahip olduğunu anımsatan Göktürk, bunun da 35’inin Artvin’de tespit edildiğine dikkati çekti. Göktürk, omurgasız hayvan tiplerinde ise bölgenin bine yakın böcek tipine mesken sahipliği yaptığının altını çizerek, bunların 246’sını kelebek cinslerinin oluşturduğunu söyledi.

Artvin’in başlı başına bir tabiat mükemmeli olduğuna işaret eden Göktürk, şöyle devam etti: “Bu çeşitliliğin nedenlerinden biri, bölgenin sıfırla 3 bin 350 metre ortasındaki farklı yükseltilere sahip bir topoğrafyada olması. Bu yükselti hem bitki hem de hayvan çeşitliliğini güçlü kılıyor. Kentin 2 bin 727 bitki tipine sahip olması da bunun en hoş örneklerinden biri. Artvin muhafaza statüsündeki birçok alana da mesken sahipliği yapıyor. Ulusal parklar, tabiat parkları, tabiatı müdafaa alanları ile Türkiye’nin birinci ve tek biyosfer rezerv alanı Mescitli, bu çeşitliliği sağlayan etkenler ortasında.” Göktürk, Artvin’deki hayvan cinsleri içerisinde yaban keçisi, bozayı, çengel boynuzlu dağ keçisi ve vaşağın ön plana çıktığını lisana getirdi.

?

“Kelebek kaçakçılığıyla ilgili birçok hadise tespit edildi”

İklim değişikliğinden kaynaklı aksilikler ve besin probleminden ötürü tüm göğüslü hayvanlarda yer yer alan değiştirmelerin görüldüğünü aktaran Göktürk, bunun dışında biyokaçakçılığın da hayvan çeşitliliğini etkileyebildiğini belirtti. Göktürk, hayvanların yasal olmayan yollarla alandan alınarak öbür yerlere kaçırılmasının önlenmesi noktasında daha fazla önlem alınması gerektiğini tabir ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Hayvan kaçakçılığından etkilenecek tipler içerisinde Artvin’in az sessiz kanatlıları kelebekler yer almaktadır. Son yıllarda Artvin’de kelebek kaçakçılığıyla ilgili de birçok olay tespit edilmiştir. Biyokaçakçılığı önlemek için gerek yasal gerekse kamuoyunu aydınlatma olarak birçok faaliyette bulunmamız gerekiyor. Yasal yükümlülüklerin ve kabahatlerin ağırlaştırılması, kamudaki insanların da bu mevzuda bilinçlendirilmesi lazım.”