Bir yanı otantik başka yanı aktiflik: 36 saatte Yokohama

Cuma

16.00 Kıyıda yürüyüş
Körfez kıyısındaki kenti keşfe balıkçı teknelerinin, Tokyo’dan gelen yolcu ve yük gemilerinin yanaştığı limanda çıkacağınız yürüyüşle başlayın. Kıyıdaki Rinko Parkı’nda kent istikametine baktığınızda gökdelen çizgisini, denize döndüğünüzde sudan sıçrayan balıkları göreceksiniz. Güneye hakikat ilerleyin. Gökdelenlerin ortasından 120 metre yüksekliğindeki Ferris dönme dolabını, 19.yy’da inşa edilmiş iki dev hangara modernizmi taşıyan Red Brick Warehouse alışveriş merkezini geçin. Yamashita Parkı’ndaki varlıklı heykel koleksiyonunu gördükten sonra Osanbashi İskelesi’ne dönün. Yurtdışından gelen kruvaziyerlerin yanaştığı terminal ahşap ve ot ile yapılmış. Mimarisi en az Yokohama Körfezi Köprüsü kadar etkileyici.

18.00 Sake ve ızgara
İşten çıkan Yokohama’lılar günün gerilimini atmak için Hanamichi’ye uğruyor. Pio City binasının eksi ikinci katındaki barda sake’nin en ucuzu içki makinelerindekiler. Kadehi 12 lira. Yanında ton balıklı saşimi, acılı karides tempura atıştırabilirsiniz. Sonra yakındaki Noge semtine gidin. Restoran ve gece kulüplerinin sıralandığı sokaklardaki yapılar kentsel dönüşümle süratle yenileniyor. Sıradışı bir akşam yemeği için Suehiro’ya uğrayın. Mönüdekiler şişe dizilip, kömürde pişiriliyor: Kawa (tavuk derisi), ginnan (ginkgo çekirdeği içi), shishito biberi ve tavuk kanadı… İki kişi akşam yemeği ortalama 250 TL.

20.00 Şahane köşe
Chigusa’da geçmişe gerçek seyahate çıkın. Noge semtindeki caz kafe 1933’te açılmıştı. Savaş, sarsıntı, yangınlar atlattı. Kurucusu öldükten sonra 2007’de kapanmak zorunda kaldı. Chigusa Müdavimleri Derneği’nin takviyesiyle birkaç yıl sonra tekrar açıldı. Kümelerin nizamlı konser verdiği sempatik kafe geniş plak arşivine sahip. Müşteriler plak seçip az kayıtları dinleyebiliyor. Sıranızı beklerken bir kadeh cin tonik yuvarlayın. Ve unutmayın, burası müzikseverlerin buluşup birlikte caz dinledikleri bir kafe. Toplumsallaşma yeri değil.

Cumartesi

9.30 Kanal turu
Yokohama kanallarında dalga riski neredeyse yok, sörf tahtasına atlayıp kürekle gezintiye çıkmak, kenti farklı açıdan görmek için ülkü. İki yanında ağaçların yükseldiği kanaldan ilerleyerek gökdelenlerin ortasından, parkların içinden geçin. Kentte su sporlarını geliştirmek emeliyle kurulan Mizube-so meraklı gezginlere yönelik başlangıç düzeyinde kurslar düzenliyor. Yıl boyunca, yağmursuz, fırtınasız havalarda düzenlenen bu kursların en tanınan vakti bahar. Japon kirazları çiçek açtığında Ooka Nehri’nin kıyıları cennet bahçesine dönüşüyor. Sabahları 90 dakikalık kurs 200 lira. Kışın sörf kıyafetinin kirası 50 lira.

12.30 Öğle mönüsü
Maruwa’da kuyruğa girmiş müşterileri görürseniz şaşırmayın. Tonkatsu (domuz pirzola) meraklıları kapılar açılmadan beklemeye başlıyor. Bu küçük, klasik lokantanın masaları, barı, köşedeki yer sofrası dahil toplam oturacak yer sayısı 25. İngilizce çevirisi olmadığı için yemekleri anlamak biraz sıkıntı. Tonkatsu istediğinizde beraberince çay, miso çorbası, Japon turşusu, pilav, lahana salatası getiriliyor. Pirzola, galeta ununa bulanarak altın rengini alana kadar derin yağda kızartılıyor. Porsiyon küçük gelirse rosukatsu isteyebilirsiniz. Daha büyük ve yağlı eti birebir garnitürlerle sunuyorlar. Pirzolanızı kesinlikle restoranın kendi imali tonkatsu sosuyla tadın (tonkatsu 60 lira, rosukatsu 90 lira).

13.30 Bahçedeki mücevherler
Yemekten sonra 8 ya da 148 numaralı otobüse atlayın (10 TL). Kentin güneyindeki huzurlu Sankei-en bahçelerine gidin. Bir vakitler varlıklı ipek tüccarına ilişkin olan bu park 1900’de kamuya açıldı. Doruktaki koruda göreceğiniz 17 yapı ülkenin farklı bölgelerinden buraya taşınmış. Kyoto’dan getirilen üç katlı pogoda zirvede, panoramik görüntülü bölgeye yerleştirilmiş. Kışın sonuna hakikat çiçeklenen erikler, baharda açan kirazlar, yazın laleler, kışın kır görüntüleri görülmeye kıymet. Bu hoşlukların içinden geçen patikalarda yürüyüşe çıkın, dereler, köprüler, bambuyla çevrili, içinde nilüferlerin yetiştiği göletleri aşın. Daha sonra ana göletin kıyısındaki kafede oturup yeşil çay dondurmasını tadın. Giriş 35 TL. İstekli rehberlerin fiyatsız İngilizce tipleri saat 14.00’te başlıyor.

17.00 Sky Garden’dan Fuji Manzarası
Geçmişte tersane olarak kullanılan bölge günümüzde kentin iş merkezi… Minato Mirai 21 semtinin ışıltılı caddelerinde Yokohama Sanat Müzesi, Mitsubishi Minato Mirai Sanayi Müzesi, 320 metre yüksekliğindeki Landmark Tower üzere gezmeye kıymet yapılar sıralanıyor. Landmark Tower’ın 69’uncu katı Sky Garden isimli müşahede alanına ayrılmış. Günbatımında gittiğinizde, şayet hava hoşsa Fuji Dağı’nı görebilirsiniz. Alacakaranlık bastığında da kentin ışıklarını seyretmek çok keyifli. Giriş 50 lira.

18.30 Çin Mahallesi’nin renkleri
Ülkedeki en büyük Çin Mahallesi, Yokohama’da. Dev, rengârenk kapıdan girip semtin kırmızı kağıt fenerlerle süslü sokaklarını turlayın. Çay ritüellerinin düzenlendiği salonlar, İngilizce mönüleriyle turist avına çıkmış restoranları, altın cepheli Çin tapınağı Kanteibyo’yu görün. Akşam yemeği için Çin restoranlarından Dalian’ı seçebilirsiniz. Mantıları çok leziz! Üst kattaki masalardan birine oturun, tombu Çin mantısı gyoza ve bol acılı mantı çorbası xiaolongbao sipariş edin. Ekstra olarak mapo tofu isteyin. İki kişi ortalama 200 TL.

21.00 Stand-up sips
Tokyo’nın Golden Gai semtindeki küçük barlarını sevenler Miyakobashi Shotengai’dekilerden de hoşlanacaktır. Irmak kıyısındaki iki katlı yapılarda çok sayıda bar ve büfe var. Pembe merdivenlerden ikinci kata çıktığınızda fıçıdan düşük alkollü Hoppy sunan ender barlardan Hoppy Sennin’i göreceksiniz. Hoppy, rakı gibisi shochu karıştırılarak pilsner ya da siyah bira elde ediliyor. Daha sonra Japon butik biralarını tatmak için sokak düzeyindeki Una casa de G.b. G.b. El Nubichnom’a gidin. Tachinomi, yani ayakta içilen bu bar küçük, az bilinen Japon üreticilerin biralarından geniş seçkiye sahip.

Pazar

10.00 Sabah meditasyonu
Zen budizmin Soto kolunun iki değerli tapınağından Sojiji kentin kuzey hudutlarına yakın. Tsurumi Tren Garı’na yürüyüş aralığında. Tapınağın geçmişi 8.yy’a kadar gidiyor. 19.yy’ın sonundaki dehşetli yangından sonra Yokohama’ya taşınmış. 485 dönümlük bahçesindeki tapınak ve öğretim merkezleri meditasyon yapmak isteyen ziyaretçilere açık. Kıvrımlı patikalarda yürüyüp çevreyi gözlemleyebilirsiniz, istek ederseniz tapınaktaki rahiplerden İngilizce kılavuzluk yardımı alabilirsiniz (25 TL)

13.00 Grup işbaşında
Bedava birayı duyan Kirin Bira Fabrikası’na koşuyor. Günde birkaç defa rehber eşliğinde düzenlenen çeşitler bir saat sürüyor. Bu müddette birahanenin tarihi, markaya ismini veren mitolojik yaratığın hikayesi, çağdaş üretim teknikleri anlatılıyor. Taze şerbetçiotunun kokusu hakkında fikir edinip, meyvenin birinci sıkımından elde edilen sıvıyı tadabiliyorsunuz. Daha sonra fabrikanın kafeteryasında atıştırmalıklar eşliğinde üç bardak bira ikram ediliyor. Daha aromatik eserleri tercih edenler firmanın yandaki binadaki başka işletmesine gidebilir. “Kanpai”lere, yani butik bira meraklılarına hitap eden Spring Valley’de portakalla tatlandırılmış IPA, yuzu (beyaz ale) tadabilirsiniz. Aklınızda olsun, 2020 Japon Biracıları Kupası 24-26 Ocak’ta Osanbashi Yolcu Terminali’nde gerçekleştirilecek. 35 butik üretici, 6 ithalatçı 300 çeşit butik bira tipini görücüye çıkaracak.

Nasıl gidilir?
Yeni yılın ikinci haftasında İstanbul’dan Yokohama’ya bir aktarmalı uçuşlar Kore Havayolları’nda gidiş-dönüş 5 bin 45 TL’den başlıyor.