Dağların tepesinde bir Türk

Üniversite yıllarında hobi olarak başladığı ve büyük aşkla yaptığı dağcılık, Tunç Fındık için tutkuya dönüştü. Ömrünün tamamını dağcılıkla geçiren ve bu alanda yaptığı tehlikeli tırmanışlarla “çılgın Türk” olarak da isimlendirilen Fındık, birçok memleketler arası muvaffakiyet elde etti.

Dünyada 8 bin metreyi aşan 14 dağın 13’üne tırmanan ve Everest Dağı’na iki sefer çıkan birinci Türk olma özelliğiyle dikkat çeken Fındık, bu alandaki başarısıyla dünyada dağcılıkta değerli bir sportmen oldu. Tunç Fındık, Türkiye’de dağcılığının gelişmesi ve sportmenlerin yetişmesi hedefiyle yaklaşık 500 buz ve kaya rotası kazandırarak, bu alanda faaliyet yürütmek isteyenler için imkan oluşturdu. Birçok kişinin hayatını kaybettiği ve hayati tehlikelerin bulunduğu tepelerde ter dökerek tutkusunu sürdüren Fındık, kendisini özgür hissettiği dağların doruğuna çıkmaktan vazgeçmiyor.

“Dağcılık beni daha özgür kılıyor”

Tunç Fındık, ömrünün 30 yılını dağcılıkla geçirdiğini söyledi. Dağları çok sevdiğini ve kopamadığını söz eden Fındık, “Dağcılık ve tırmanışla iç içe olmak beni daha özgür kılıyor. Tırmanış yapmak için dünyanın farklı ve değişik yerlerine gidiyorum. Dağcılıkla temelde istediğim hareketli, aksiyon ve heyecan dolu hayatı yaşıyorum. Hayatımın en değerli kısmı hareketli ömrüm olmasıdır” dedi.

Dağcılığın tehlikeli sporlar ortasında yer aldığını belirten ünlü atlet, şöyle konuştu: “Tırmanış ve dağcılık sporlarındaki tehlikenin aksi tez edilemez. Bu sporlarda kendini zinde tutarak, idman yaparak hakikat yerde ve vakitte olup kendinizi sağlıklı kılabilirsiniz. Dağcılık bilinmeyenli bir spordur. Birçok sürprizi olan dağcılık ve tırmanışta her şeye hazırlıklı olmak durumundasınız. Bu faktörler benim için bu sporun çekiciliğidir. Alışılmış ki birtakım çok sevdiğim arkadaşlarımı ve insanları kaybettim. Çok tehlikeli pozisyonlarda kaldım lakin benim yaşadığım hayatın ayrılmaz bir tarafı da budur.”

“Başarı için dağcılığa her şeyinizle katılmanız gerekiyor”

Her tırmanışta birtakım dersler çıkardığını anlatan Fındık, gittiği yerlerdeki birtakım tepelere ulaşamadığını ve geri döndüğünü söyledi. Dağcılıkta konsantrasyonun kıymetine dikkat çeken Fındık, “Her tırmanış size güzel yahut berbat çok şey öğretiyor. Dağcılık bütünlüklü bir spordur ve her şeyinizle katılmanız gerekiyor. Çok uygun çalışmanız zihninizi ve vücudunuzu büsbütün odaklamanız kıymetli. Bunu yapmazsanız zevk alamazsınız ve başarıyı yakalamak da mümkün olmaz” dedi.