Yalnızca çılgın partilerden ibaret değil: 36 saatte Mayorka

CUMA

15.00 Sulu yürüyüş
Palma merkezin yaklaşık 2 km. batısındaki 14.yy şatosu Castell de Bellver geniş bir panoramik görüntüye sahip. Palmiyelerin sıralandığı limandan ünlü katedralin uzaktaki kubbelerine kadar her şey ayaklarınızın altında. Mega ve muhteşem yatların yanyana sıralandığı limandan başlayıp güneşli rıhtım boyunca yürüyün. Yaklaşık 2 km. uzakta gördüğünüz gotik yapı Mayorka Katedrali.

18.00 Kelepir avı
Yemek öncesinde tüm kent ağaçların sıralandığı Passeig des Born’da yürüyüşe çıkıyor. Küçük mağazalar ve sanat galerileriyle dolu daracık sokakları keşfedin. Berlinli Kewenig galerisinin Palma şubesi 13.yy ressamına odaklanmış. 17. yüzyıldan kalma köşkteki Gerhardt Braun Galerisi ise çağdaş enstalasyonlar barındırıyor. Rengarenk Mayorka seramikleri, elle boyanmış deniz mavisi seramik çanakları ise yakınlardaki Portol semtinde, Terra Cuita isimli mağazada bulabilirsiniz. Galeria Pelaires’i atlamayın. Geçen yıl Prudencio Irazábal’in argümanlı standı burada açılmıştı.

20.30 Hoş mezeler
El Camino’nun geçen yıl açılan şık meze barı geniş ve büyüleyici. Müşterilerin çoğunluğu adada yaşayan yabancılar. Izgarada padron biberi, sarmısaklı kalamar kızartması, çıtır kroketler… Dilek ederseniz acı biberli İspanyol omleti de isteyebilirsiniz, porsiyon palmiye yaprağı kadar büyük. İçecek olarak Bodega Son Vell eseri bir kadeh Mayorka tinto’su deneyebilirsiniz. Bu küçük şaraphane callet ve fogoneu mallorquí üzere az rastlanan çeşitlerde üzümleri kullanıyor. İki kişi ortalama 480 TL.

23.00 Alle yudumu
Geceyi İspanyollar üzere cin-tonikle noktalayın. Clandestino Cocktail Club, masaları şamdanlarla aydınlatılmış sempatik bir bar. Caz çalınıyor çoğunlukla. Gerçek bir balon bardak alın kadeh olarak. Cinler ortasında Brockmans her vakit uygun seçim. Öteki seçenek mahallî bira tiryakilerinin ortasına karışmak… Lörien, şatafatı olmayan bir bar. Katalan firması Cerveses La Pirata’nın ürettiği Cerveses La Pirata I.P.A. güzel. Mayorkalı Sa Cerviseria birahanesinin ürettiği koyu renkli ale için de tıpkı şey söylenebilir.

CUMARTESİ

9.00 Tarihi fırın, bademli çörek
Klasik bir kahvaltı için kentin kahve konusunda uzmanlaşmış birinci mağazasına gidin. Sant Jaume semtinin sakin köşelerinden birindeki La Molienda’nın açıkhavadaki masalarına oturun. Kadifemsi köpüklü bir cappuccino ısmarlayın. Ayrıyeten taze sıkılmış portakal suyu ve güzel ‘paamb oli de queso’ isteyin. Menarca peynirinden yapılan, elmalı, zeytinli, zeytinyağlı tost biraz gecikirse endişelenmeyin, sipariş üzerine taze hazırlanıyor (55 TL). Başka kahvaltı seçeneği 18.yy’dan kalma Ca’n Joan de s’Aigo. Bu tarihi fırında badem ezmeli klasik Mayorka çöreği ensaïmada’yı (10 TL) tadın.

10.30 Göz kamaştıran manzara
Otomobil kiralayıp gözden uzak hoşlukları keşfe çıkın. Kuzey tarafındaki iki şeritli, virajlı yoldan UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Serra de Tramuntana dağlarına hakikat yol alın. Güzelim Valldemossa köyüne girmeden Son Moragues’de mola verin. 14’üncü yüzyılda Avusturya Arşidükü Ludwig Salvator’un yaptırdığı malikane bugün geniş zeytinliklerle çevrili. Tabiat dostu yollarla, mahallî çeşitlerden üretim yapıyor. Tadım içeren tıp programına katılın, teraçalı bahçelerde gezin, dağları seyredin(550 TL).

13.00 Huzurlu köyün varlıklı pazarı
Sahil yolundan kuzeye ilerleyin. Dağları aşın. Arşidükün öteki malikanelerinden Son Marroig’da mola verin ve görüntüyü seyredin. Deia köyünün kehribar renkli konutlarını geçtikten bir müddet sonra Soller kasabasına ulaşacaksınız. Küçük bir vadinin içindeki huzur dolu kasaba cumartesileri pazar kurulunca canlanıyor. Tezgâhlarda hasır bayan çantalarından salam, sosislere kadar pek çok eser satılıyor. Lokma tatlısı gibisi kızartmalardan alıp Plaza de la Constitución etrafını turlayın. Şayet rastlarsanız ahşap gövdeli tarihi tramvaya atlayıp 4,5 kilometre ilerideki limana kadar gidip gelin.

17.00 Sanatkarın evinde
Adanın yollarında geniş bir çember çizdikten sonra Palma’ya hakikat dönüşe geçin. Başşehrin dış semtlerinden geçerken Fundació Miró Mallorca’da durun. Deniz görüntülü bu hoş meskende ressam Joan Miró hayatının son yıllarını geçirmişti. Miro’nun kömür kalemle duvara yaptığı eskizlere bakın. Binanın içindeki galerilerde sergilenen büyük boyutlu tablolar, heykeller ve desenlerin yanı sıra bahçedeki yapıtları de ihmal etmeyin. Giriş 50 TL.

21.00 Balear tatları
Genç İtalyan çiftin işlettiği Toque de Queda’nın kapısında müşterileri asırlık fırından gelen sıcaklık karşılıyor. Mönüde tartı mahallî eser ve tanımlarla yapılan mezelerde. Yemeğe ‘pan de cristal con tomate’(35 TL) ile başlayın. Çıtır ekmek dilimleri taze domates ve şarküteri eserleriyle süslenmiş. Az bilinen lezzetleri bir ortada görmek için Balear tabağı isteyin. Biberli sobrassada sosisi, irice camaiot salamı, ağır aromalı figatella sosisleri, yakındaki Minorca Adası’ndan peynirler tabağınıza gelsin (yarım porsiyon 100 TL).

PAZAR

10.00 Kıyı rüzgarı
Mondragó Tabiat Parkı başşehirden karayoluyla yaklaşık bir saat uzakta. Adanın güneydoğusında. Erken gidin ki muhafaza altındaki mağaraları, çam korularıyla çevrili kum dağlarını görebilesiniz. Ya da biraz daha ötedeki Caló des Moro kıyısına gidin. Küçük koyun suyu kristal berraklığında.

13.00 Vermut saati
La Rosa Vermutería dört yıl evvel açıldı. O günden bu yana İspanyolların öğle vermutu geleneğini sürdürüyor. 20’den fazla çeşidi sıralanmış restoranın mönüsünde. Kendi hazırladıkları 5 Pétalos’u deneyin. Masaya oturduğunuzda meze ve konserve deniz eserleri mönüsünden yemeğinizi seçin. Croqueton de txuleton (et doldurulmuş çıtır kroket), salamura kum midyesi, biberle renklendirilmiş Galiçya metodu ahtapot mönünün yıldızları. İki kişi ortalama 350 TL.